29 Ağustos 2012 Çarşamba

Bir Psikoloğun Anıları -Can Hikmet Değirmenci



Bir Psikoloğun Anıları (Pembe Papuçlar) Can Hikmet Değirmenci
'Pencereye doğru yürüdüm ve dışarı baktım.
Biraz önce dinen yağmur yeniden başlamış.
"Eylül yağmurları" diye yüksek sesle mırıldandım.
Bir kaç saniye denizin dalgalarını kamçılayan yağmur damlalarını izledikten sonra pencerenin önünden ayrılarak karşısındaki koltuğa oyurdum.
Bacak bacak üstüne attım.
Amacım büyülü bir trans oluşturarak psikianaliz öncesi dikkatini çekmek ve psikolojik sorunlarının sisli dünyasından koparıp başka dünyaların varlığını hissettirmek...'






Daha önce bu yazar ile tanışmamıştım.Gittiğim avmde kitabı indirime girmiş bende tanışmak istedim ve aldım.Kitabın ismi başlıktada bahsettiğim gibi Bir Psikoloğun anıları yada diğer adıyla Pembe Papuç bu isim daha çok kitabın içindeki gizemli bir başlık olarak gördüm ben.Birinci ismi çok anlaşılır ve dikkat çekici kitabı okumayan kişileri davet için ama Pembe papuç sade ve sadece kitabı okuduğunuzda anlayabileceğiniz bir isim.


Ben çok sıkılgan biriydim bir işe uzun süre odaklanamam bir çok yarım bıraktığım kitap olmıtur baştan 10sayfa okumuşum kitaplığa attığım kitaplar oldu.


Ama bu kitabı çok keyif ile okudum belki de başka insanların özellerinin merak ettiğimizden dolayı olabilir ya da insanlar psikoloğa neden gider ne konuşur nedir bu insanları derdi de olabilir sebebi.Ama kitap da sadece hastaların hayatını ele almamış psikolog kendi hayatıından da oldukça fazla bahsetmiş işte arkadaşlarıyla haftasonu yemekleri kızını üst kat komşunu ve gittiği seminerlerle ilgili notlar bile vermiş tabi sıkıldığım yerler oldu özellikle seminer notlarının kısmı ama bu kitabı sırf kısa bir bölüm sıkıldım diye bırakmam hatta bir sefer daha okuyamayı düşünüyorum.


Kitapdaki karakterler o kadar güzel anlatılmış Eylül karakterini gerçekten çok merak etmiştim hatta bazen resmini bile çizmeye çalışmışımdır(hayal gücüm oldukça güçlüdür :D )


Bu arada unutmadan abim ve bir ardakaşıma verdim kitabı onlarda çok beğendi ve onlarda en az benim kadar sıkılgan insanlardır ama onlarda onay verdi kesinlikle okunabilir bir kitap.


Aslında biraz kişisel gelişime bile yararı oluyor. Sakın kitap arkasındaki yazıyı önemseyipde bırakmayın kitabı keza ben kitabı aldıktan sonra okudum tereddüt bile yaşamıştım okumak konusunda


Yazarın başka kitaplarınıda aldım ama bu kitap kadar iyi değildi

Açıkcası bir kitabı nasıl anlatılır bilmem ama anlatmaya çalıştım yinede

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Time Slip Dr. Jin

Dün akşam saydım kaç tane dizi izlemişim diye tam tamına 30tane fazlası olan ama eksiği olmayan 30 dizi.Sonra düşündüm kaç türk dizisi izledim beğenerek müptelası olarak 5taneyi geçmedi ama tabi bu 30 dizisinin hepside güzel mi değil mi tabi ki tartışılır.Ben öyle bayağı kıl payı kaçırmalar ramak kala kaderli dizilerde hoşlanmam net olacak abi dizi dediğin ne yapmak istediği ne vermek istediği amaçının ne olduğu gibi işte neyse fazla söze hacet yok.Şu an düşünüyorum hangi dizisiyi sizlere tanıtsam diye bir önceki diziyi pek beğenmemiştim o yüzden bu sefer beğendiğim bir dizi olsun istiyorum.Yeni dizide olan Time Slip Dr. Jin' de karar kılıyorum buyrun içeride yerimiz var

Time Slip Dr. Jin



Yönetmen:Han Heui

Senaristler

  • Motoka Murakami (Manga)
  • Han Ji-Hoon
  • Jeon Hyeon-Jin
Bölüm Sayısı:22
Yayın Gün ve Saati:Cumartesi, Pazar 21:50
Yayınlandığı Kanal:MBC
Yayın Tarihi:26 Mayıs 2012
oyuncular:


Genel Konu: Jin-Hyuk, doktor bir ailede doğmuş yetenekli bir doktordur. Ayrıca kendinden emin bir duruşu hızlı analiz etme yeteneği ve son derece istikrarlı elleriyle en iyi beyin cerrahi olarak da bilinmektedir. Basari oranı %100’dür. Bu nedenle, diğerlerinin başarısızlıklarına anlam veremez. Jin-Hyuk sevdiği kadın tarafından yaralanmıştır.

Bir gün, zamanda geri giderek kendini Joseon Hanedanlığı döneminde bulur. Zaman içinde
150 yıllık yolculuk etmiş, tip teknolojisinin başlangıç aşamasına şahit olmuştur.
Doktor Jin, bu süreçte hayat kurtarmak için, tıbbi cihaz ve ilaçlar geliştirecek. Bu deneyimi sayesinde gerçek bir doktor olmayı başaracaktır.

Açıkçası çok fantastik diziler sevmem mantığıma yatacak dizi dediğin neden olduğunu nasıl olduğunu düşüneceksin.Bu diziye başlamamda ki en büyük etmen tabiki de Song Seung Hun o olmazsa kesinlikle izlemezdim dikkatimi çekmezdi fantastik olduğu için ama doğru konuşmak gerekirse de aslında Rooftop Princeden sonra birazda olsa fantastik dizilere biraz daha toleranslıyım.
Neyse konuya gelirsem Dr. Jin çok başarılı yakışıklı :) oldukça soğuk kanlı kesin kararlı bir beyin Cerrahi (Bir beyin oğlu gibi oldu :))) ) Birde sevgilisi var tabiki de Mi Na ya doktorumuza göre daha sıcakkanlı daha hareketli ve daha merhametli birisi.
Bir gün kavga ederler Mi Na ile dr.Jin'imiz bir hasta yüzünden Mi Na da duruma kızarak hızla arabasına biner ve gaza basar ve vınn gider çok gidemez çünkü kaza yapar.
 Ağır bir şekilde yaralanır ve Mi Na ya dr Jin2Bir gün mutlaka karşılacağız' der ve hemen ameliyata alınır.Bizim doktor umutsuz şekilde çatıya çıkar çünkü durumu ağırdır Mi Na'nın.Neyse orada çatıdan bir hasta atlamak üzereyken onu tutayım derken kendisi de düşer.
Ve gözlerini ise Joseon hanedanlığında açar ve hikayemiz başlar. Oradaki hastaları kurtarmaya başlar bazen kurtarılmaması gereken bazende söylenmemesi gereken yapar ve kaderle oynamaya başlar bu hem kendisinin zararına hemde diğer insanların zararına olmaya başlar.
Açıkçası derseniz ki eğer Song Seung hun olmasa izler miydi tereddütlü kalırdım.Biraz abartma var penisilini buluyor mesela işte diğer hastalıklarla başediyo yeni şeyler buluyor abartmalar fazlasıyla var demedi demeyin yani.

Karakterlere gelelim artık

Song Seung Hun
                                                    
 Song Seung Hun Dr. jin fazla söze gerek yok galiba onun için. 

 



Park Min Young
Yoo Mi Na & Hong Young Rae (Park Min Young)                                             Esas kızımız iki rolde Dr.Jin gelecekteki sevgilisi hemde Joseonda olan Mi Na'ın atası herhalde tam çözemedim o kısmı.Mi Na ile aynı karaktere sahip Generalin nişanlısı ama generale çok ilgi duymayan hayali insanlara yardım eden birisi olmak.Eskiden Bakan kızıyken babasının iflası ve ölümüyle abisi ve annesi ile kalan geçimlerinin kıt kanaat geçirebilen nakışlarını satarak ailesine yardımcı olmaya çalışıyor.Genellikle Hanımefendi diyorlar dizide

                                                                                                                                                        

Kim Jae Joong

Kim Kyung Tak (Kim Jae Joong)
Evet generalimiz hanımefendiye deliler gibi aşık onun için her şeyi yapabilecek.Hanımefendinin abisinin yakın arkadaşı hatta abisi onun tek arkadaşı. Sol parti Bakanın gayr-i meşru oğlu o yüzden piç gözüyle bakılan pek değer verilmeyen oğlu.Çok iyi bir kılıç ustası gözü pek babasının sadık köpeği ve şehirdeki askerlerinde generali.Hanımefendi yüzünden birkaç kez hata yapmış olsa da her defasından babasından af dileyerek görevinden kalmayı başardı.Dizide en çok üzüldüğüm karakter
Ben daha önce kendisinin olduğu dizi izlememiştim ama bu dizide hayran kaldım kendisine mükemmel  bir oyunculuğu var kötü bir karakter olmasına rağmen çok sevdim ben  onu.Şuan da onuda olduğu başka bir dizi izliyorum yine mükemmel.



Lee Bum Soo
 Prens Lee Ha Eung (Lee Bum Soo)
Kralın akrabası olduğu için devlet işinde çalışamayan.Sarhoş kumarbaz yancı adamın teki.Nerde akşam nerede sabah nerede yemek bedava içki oraya kon şeklinde yaşayan.Değersiz Kralın akrabası herkes tarafından hor görülen Sarayın köpeği diye adlandırılıyor.Ama bu devran böyle sürüp gitmez demi! Herkesin bir dönüşü olabilir...




Lee So Yeon
  


 Choon Hong (Lee  So Yeon)

Joseon Hanedanlığının en iyi Gisengi tüm şehrin ileri gelenlerini eğlendiren.Çok zeki kurnaz prens lee ha ya oldukça yardım eden.Geleceğide görebilen sırlarla dolu bir karakter çok tüyo veremeyeceğim size.

Lee so yeon çok seviyorum çok güzel bayan genelde kötü karakterler vereselerde ben kendisini beğeniyorum :*

 İlişki Çizelgesi;



















Diziden Kareler;